4 Nisan 2016 Pazartesi

L Carnitine Kullanımı ve L Carnitine Zararları

L Carnitine genel olarak güvenli kabul edilir. Normal miktarlarda kullanılması halinde bilinen bir yan etkisi yoktur.
• 3.000 mg’dan fazla kullanımının vücutta kokuya yol açabilir.
• 5000 mg’dan fazla alınması ishale sebep olabilir.
• Düşük tiroid seviyesi olanlar ise L carnitine almamalıdır.
• Stavudin ve didanozin gibi HIV ilaçları, sisplatin, coumadin ve sintrom gibi ilaçlarla birlikte kullanılmamalıdır.
• Siroz, böbrek rahatsızlığı olanlar, diyabet, periferik damar hastalığı ve yüksek tansiyon gibi durumların varlığında önce doktor onayının alınması doğru olur.
Not: L Carnitine ya da diğer doğal ürünlerin yan etkileri bazen ürünün kalitesiyle de ilgili olabilmektedir. Doğal ve bitkisel ürünlerin üretimi denetime tabi olmadığından kötüniyetli üreticiler herhangi bir yararı olmayan ya da sağlık için zararlı olabilecek maddeleri ürüne koyabilmektedirler. Bu yüzden bu tür ürünler kullanırken güvenilirliğinden emin olduğunuz firmaları tercih ediniz.

L-Carnitine Ne İşe Yarar?

• Vitamin benzeri bir besin olan L-Karnitin, insan vücudunda doğal olarak tezahür eder ve yağı enerjiye dönüştürmekte gereklidir. Vücutta bulunan toplam L-carnitine’nin % 95’i kas dokusunda yer alır. Fiziksel anlamda aktif kişiler tarafından egzersiz sonrası takviye olması için sık sık kullanılmaktadır. Karnitin, vücudun trigliseridi yakıt olarak yakması için uyararak enerjiyi yükseltir ve daha ağır efor için karaciğerde depolanan glikojen takviyesini yedekler. İdman sırasında vücut, yağı %75-80 oranında yakar, bu yüzden karbonhidrattan daha fazla glikojen yakılır. Karnitin, vücudun daha fazla yağ yakmasına ve glikojeni korumasına izin verir ve nihayetinde dayanıklılık ve gücü arttırır. Kaslara daha fazla yağ sağlayarak, karnitin başka şekilde kullanmaya elverişli olmayan enerji kaynağına geçişi sağlar. Metabolizmadlı dergide yayınlanan bir çalışmada; hergün Lonza’s Carnipure tartrate’ın iki gramlık dozu, idman sonrası kas ağrılarına karşı olumlu etkiler gösterdiği, serbest radikaller gibi biyokimyasallar ve kas doku yırtılması üzerinde pozitif etkiler sağladığı tespit edilmiştir.
• Bir çok klinik çalışma, L-karnitin ve propionil L-karnitin’in anjinin semptomlarını azaltmaya ve anjinli kişilerin göğüs ağrısı olmadan egzersiz yapabilmelerine yardımcı olduğunu ortaya koymuştur. Bir çalışmada, 200 hasta, anjin hastalığı ile birlikte egzersiz yapmaya etkisini görebilmek için 6 ay boyunca L-karnitin kullandı. L-karnitin kullanan hastalarda, ergometrik egzersiz performansı gelişmiş ve kardioaktif ilaç kullanımı azalmıştı. Son dönemde yapılan bir çalışmada, kronik anjini olan 47 hasta, 3 aylık L-karnitin küründen sonra, daha az göğüs ağrısıyla, daha uzun sürelerle egzersiz yapabilmişlerdir.
• Dokulardaki L-carnitine konsantrasyonları yaşın ilerlemesiyle birlikte azalma gösterir. Bir çok çalışma, asetil-L-karnitin’in, Alzheimer hastalığı sürecini yavaşlatmaya yardımcı olduğu, demansın diğer türleri ve yaşlılık ile bağlantılı depresyonları rahatlattığı, ve yaşlılarda hafızayı geliştirdiğini göstermiştir. Molecular Aspects of Medicine’ da 2004 yılında yayınlanan bir makaleye göre,  yaşa bağlı bir çok beyin rahatsızlıkları ve nörodejeneratif bozukluklarda, anormal metabolizma büyük bir rol oynar. Kalp hastalıklarına bağlı olarak beyinde L-karnitin eksikliği, nörodejeneratif hastalıklara davetiye çıkarabilir. Current Medical Research and Opinion adlı dergide yayınlanan yazıya göre L carnitine nöroprotektif özelliklere sahip görünmektedir ve nörolojik bozukluklara karşı korunmada yardımcı olabileceği belirtilmiştir.
• The Linus Pauling Institute, 1995 yılında yapılan iki kontrolsüz çalışmada düşük sperm hareketliliği teşhisi konmuş bir grup erkeğin 3-4 ay boyunca L-karnitin kullanması sonucunda sperm hareketliliğinde yükselme raporu vermiştir. European Academy of Andrology bilim adamları, 2003 yılında, Fertility and Sterility’de yayınladıkları çalışmada, 100 kısır erkek üzerinde, L-karnitin’in fertiliteye olan etkisini incelemişlerdir. Sonuçlara göre, günde 2 gr. L-karnitin kullanmak, sperm miktarını ve sperm hareketlerini çoğaltmıştır.
• Oral yolla propionil-Lkarnitin ve asetil-L-karnitin kullanmanın, azalmış erkek hormon seviyelerinin semptomlarına iyi geldiği düşünülmektedir. Bir çalışma, karnitinin, daha önce viagraya yanıt vermemiş diyabetli erkekler üzerindeki viagra etkisini çoğalttığını göstermiştir. Bir başka çalışmada, propionil-L-karnitin ve asetil-L-karnitin kombinasyonu, prostat ameliyatından sonra ereksiyon sorunu yaşayan erkekler üzerindeki Viagra’nın etkisini yükseltmiştir.
• Annals of Hematology dergisinde Ocak 2007 yılında yayınlanan bir çalışma, altı ay boyunca, talasemik (akdeniz anemisi) hastalarda, vücut ağırlığının her kilogramı için 50 mg. karnitin kullanmanın, oksijen tüketimini yükselttiğini, kardiak verimlilik ve maksimal egzersizde oksijen atımına sebep olduğunu göstermiştir. Ocak 2010 tarihinde European Journal of Haematology’de yayınlanan diğer bir çalışma, hidroksiüre ile L-kartinin kombinasyonunun talasemi hastalarındaki hematolojik parametrelerin gelişmesinde çok daha etkili olduğuna işaret etmiştir.
• L-kartinin, HIV pozitif hastalarının aşırı zayıflamalarına yol açan etkenlere karşı baskılayıcı etkisi olduğu düşünülmektedir. L-Kartinin kullanan hastalar, azalmış yorgunluk ve daha yüksek bir enerji bildiriminde bulunmuşlardır. Kontrolsüz bir çalışmada, giderek azalmakta olan CD4 hücre sayımına karşın antiretroviral tedaviyi reddeden 11 asemptomatik HIV enfeksiyonlu hastaya, 4 ay boyunca günlük damardan 6 gr.L-Karnitin verildi. L-kartinin tedavisinin 4. ayında, CD4 hücre sayımı önemli ölçüde yükselmiş, lenfosit apostozis işaretleri azalmış, buna rağmen HIV virüsünün plazma düzeylerinde büyük değişiklikler gözlemlenmemişti. Antiretroviral ilaçların etkisi ile toksik nöropatiye sahip 21 HIV hastasına (ortalama 40 yaş) 14 ay boyunca günde iki kez 1.500 mg. asetil L-Kartinin verildi. Tedaviden 6 ay sonra, sinir rejenerasyonu histolojik bulgu görüldü; 24 ay sonrasında da, bu gelişmeler devam etti (epidermis ve dermis) veya stabilize oldu. (ter bezleri) Nöropati, hastaların %76’sında iyileşti, %19’unda ise stabilize olmuştu.
• Annals of the New York Academy of Sciences’da 2004 yılında yayınlanan bir çalışma, her gün oral yolla alınan L-karnitin takviyesinin hipertiroid semptomlarını iyileştirmede etkili olduğunu göstermiştir.

Karnitin Nelerde Bulunur?

Kırmızı et, süt, süzme peynir, balık, tavuk gibi besinlerde yer alır. Az miktarda avokado, kuşkonmaz ve yumurtada da bulunur. Diyet kaynaklarından bioyararlanım, yaklaşık %75 oranındadır. Takviyeler daha az etkin, %5-18 gibi bir oranla absorbe edilirler. Böbrek, filtrelenmiş L-karnitini tekrar absorbe ederek L-karnitin homeostazı korur.

Karnitin Eksikliği Nedir?

Kırmızı et ve diğer hayvansal besinlerle beslenen kişiler yeterli oranda L-carnitine almış olurlar. Yeteri kadar et yenmiyorsa L-carnitine  eksikliği oluşabilir. Vejeteryan kişilerin besinlerle aldıkları L-carnitine miktarı düşüktür. Bunun dışında kronik böbrek yetmezliği gibi rahatsızlıklarda ve L-carnitine emilimini azaltan veya atılımını artıran belirli durumlarda L-carnitine eksikliği görülebilir.

L Carnitine Takviyeleri ve Kullanımı

Karnitin takviyeleri, normal karnitin, asetil-L-karnitin ve propionil-L-karnitin gibi farklı formlarda bulunur. L-karnitin, en yaygın olan formudur. Asetil-L-karnitin, Alzheimer gibi beyin rahatsızlıkları için yapılan çalışmalarda sıklıkla kullanılır. Propionil-L-karnitin, kalp hastalıkları ve periferal vasküler hastalıkları ile ilgili çalışmalarda kullanılır. İçeriğinde D-karnitin ya da rasemik karışım olan ürünlerden kaçınılmalıdır. D-izomeri biyolojik anlamda etkin değildir ve L-karnitinin rekabetçi inhibitörü gibi hareket ettiğinden L-karnitin eksikliği semptomlarına sebebiyet verebilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder